şimdi genç arkadaşlarım günlüklerini yazıyor. fotograflar üzerinden konuştuk, konuştuk, konuştuk.
ben erken geldim. hem ortalığı biraz topladım hem de günlüklerine bir göz attım. hepsi birbirinden ilginç. esas mesele orada gizli sanırım. eğitim hayatları, evdeki hayatları benzer bir yazgıdan ibaret. hepimiz bir biçimde bu sınırların kurbanı oluyoruz. konuşamamak, itiraz edememek, ısrarcı olamamak uzun bir süre en büyük kişisel sorunumdu itiraf edeyim. türkçe konuşmaya başladığım ortaokul son sınıftan itibaren farkında olmadan, olunmadan esas konuşmam gereken dili de sınırlandırmaya başlamıştım. kısmi intihar ama bilmeden, bilemeden. sonra ne oldu bilmiyorum ama şimdi en azından konuşabiliyorum.
onlarda en fazla kendimi görüyorum. belki de bu bir sorun ve ben farkında değilim. kimbilir...
şimdi şırnak'ta yağmur yağıyor...
ishak kalac
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder