ilk çekimler ve ilk değerlendirmelerin yapıldığı gün oldu. haliyle biraz gergin biraz sıkı geçti. ama inatçı ama ısrarlı bir hal çıkıverdi sonunda. haftaya kadar kimisi yeniden çekim öncesi pratiklerini kimisi artık sabırla bekledikleri konularına şöyle bir girizgah yapacak.
eldeki tüm makinaları dağıttım. onlardan çok ben heyecanlıyım. itiraf etmeliyim ki bugün bir kaç fotograftan çok etkilendim. bu küçük ama son derece kıymetli olan bu işaretler büyük yolculuğun ilk adımlarıdır.
yarın yanımda bu sefer Selda ile yola çıkacağız. geçen hafta özcan abi ve nesra ile çıkmıştık bu yola. böyle olunca aldığınız virajları farketmiyorsunuz bile.
özcan abinin Yekmal (tekevler) köyünden aldığı yaşlı teyzenin yaptığı dua benim için tanıdıktı ama kürtçesini söyleyince çok şaşırmıştı. Şöyle ki; "Ev rê ye bo te rê ya hecê jî bo we." Türkçesi; "bu yol Hac yolu olsun size." Özcan abi bunu söyleyince, "iyi de biz Hacca gitmiyoruz ki." diye karşılık vermişti. Teyzeye döndüm elbette. "Biliyorum, ama hacca giden yol kadar kutsaldır." deyivermişti.
Günler sonra Hasankeyf'ten ayrılıp nesra'nın görmek istediği midyat'a doğru ilerlerken bir anda Özcan abinin arabayı durdurup karşıdan karşıya geçmeye çalışan kaplumbağa'ya yardım etmek için indiğinde, gittiği her yolu bir hac yoluna dönüştürdüğüne kani oldum. nesra da üstüne onun bir melek olduğunu söyleyivermişti.
kısası ve özü şu ki; özcan abi bir hacıdır. bütün inançların toplamında ortaya çıkan farklı bir hacı.
benim yolculuklarımdan nereye ulaşacağım acaba?
şırnak çok sıcak ama yarın kendi cennetime dönüyorum. serin, düz ve esintili.
oradan görüşmek üzere.
ishak kalac
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder