Hala gaz kokusundan dışarı çıkmak zor. Zira olduğum yerde bu koku oldukça yoğun.
Her zamankinden farklı olarak herkesi aramak zorundaydım çünkü dün buluşamadık ama çoğu zaten ya yolda ya da benden haber bekliyormuş. Görüşmeyeli ki ben her seferinde onlarla (hangi atölye olduğu fark etmez) tekrar bir araya gelirken aynı heyecanı yaşıyorum. İki atölyedeki genç arkadaşlarımla aynı heyecanı şu ana kadar paylaşıyoruz.
Yüksekova'da bugün biraz dertleştik. En son görüşmemizden bu yana neler yaptıklarını konuştuk ve günün çalışması olan kolaj çalışmasını yaptık. yüksekova da eski gazete ve dergi bulmak çok zor. Bulabildiğim yerde sadece gazete vardı. O da posta ve hürriyetin ilgili tarihli sayılarıydı. neyse deyip içeride gazeteleri açıp bakınca ve bir konu seçelim diye sorunca ortaya kadın sorunu çıkıverdi. Ne tesadüf değil mi? Ondan sonra kadının metalaştırılmasından, eğitime, geleneklerden, türban sorununa oradan kadın özgürlüğünü kıyasıya konuştuk. Herşey oldukça verimli geçti.
Bizler o zamana kadar özgürlükleri konuşunca dışarıdan gelen cılız seslere kulak asmadık ta ki içeriye biber gazı doluncaya kadar. Orada bitirdik ve bir süre ortalığın yatışmasını bekledik.
Yatışmadı elbette.
herkes evinde şimdi. yarın ne olacak bilmiyorum.
ishak kalac
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder