Ergin'den haber almak beni de sevindirdi, diyorum ki en azından haftada bir kez bizi sevindirse arkadaşlar, çok şey mi istiyorum.
Ergin'in karşılaştığı problemler aslında gayet doğal ve sık karşılaşılan durumlar. Çocuklar belirli davranış kalıplarına sokuldukları için mesela okul sınıfında nasıl davranacaklarını bilirler, bunun için eğitilmişlerdir ama Ergin'in ortamı gibi daha özgür durumlarda ne yapacaklarını bilemezler genellikle. Şarkı söyleme, fıkra anlatma buu durumun tezahürü ve aslında atölyenin özgürlük sınırlarını, Ergin'in sıradan bir hoca olmamasının boyutlarını anlayabilmek için yapılmış denemeler bunlar. Gayet de akıllıca aslında. Bu durum çocukların cesaretlerini, meraklarını gösteriyor. Bu türden birkaç denemeden sonra bu meseleyi ne kadar ciddiye alıp almayacaklarına, çalışmaya ne kadar gönülleriyle katılıp katılmayacaklarına karar verecekler. Bu nedenle Ergin'in şansı var. Bırak özgürlük sınırlarını kendileri belirlesin ama bu sınırın seni ve arkadaşlarını suistimal etme noktasında bittiğini de anlasınlar. Aktif katılımı yaratıcılııklarını ortaya koyarak göstersinler, enerjilerini bu doğrultuda harcasınlar, Ergin bunun yolunu çok kolay açabilir diye düşünüyorum. Öte yandan bir şans daha var ki o da çocukların Ergin'in yapacağı optik oyuncakları, kolaj vs yi biliyor olmaları. Bu çok iyi, bırak onlar diğerlerine anlatsın. Her biri bir yöntem belirlesin kendi adına ve öbür arkadaşlara bu yöntemi uygulatsın. Ne malzeme gerekiyorsa biz sağlayaalım, onlar uygulasın. Böylece hem atölyeyle bütünleşecekler hem özgürce kendilerini ifade edebilecekler hem de arkadaşlarıyla biliglierin paşlaşımı için iyi bir deneyim yaşamış olacaklar. Hepsinin yapılacak şeyleri biliyor olması önemli değil. Hepsine söz düştükten sonra mesele yok. eğitimci arkadaşların söylediği çocukların ilgilerinin geçici olması, konsantrasyon sağlanmaması gibi problemler büyük oranda klasik pedagojinin problemleridir. Yukardan yaklaşımın sorunlarıdır. Ortak bir zemin yaratıldığı takdirde, meseleye çocukların sahip çıkması durumunda ve bu atölyenin gerçekten yaratıcılıklarını ortaya koyabilecekleri, kendilerini ifade edebilecekleri bir ortam olduğunu kabul ettikleri takdirde bak bakalım bırakıyorlar mı atölyenin ve Ergin'in peşini.
İshak'a kolaylıklar diliyorum virajları sayarken. Bak aklıma ne geldi, sen aslında bu yolculukların küçük bir hikayesi yapsana. 8-10 kere gidip geleceksin, küçük bir makinayla bu seyahati çek. Manzaraları da, dolmuşun içini de, virajları da fotoğrafla. Hiç öyle kasılmadan, büyük bir iş yapıyormuş gibi davranmadan, kendini zorlamadan, öylesine, yolculuğu daha keyifli kılmak için yap bunu. Viraj saymaktan daha iyi gelir insana hem de biz anlamlı ve anlatımcçı bir çalışmayla karşılaşırız sonuçta.
Lütfi ile dün konuştum, mekanları halletmek üzere olduğunu söyledi, sanırım bu gülerde başlayacak çalışmaya.
Sabri yeni oturum yaptı mı acaba diye merak ediyorum.
Haydi rastgelsin,
sevgiler
özcan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder